2016 Amerikan yapımı bir kara komedi, ben yeni keşfettim. Dizi hastasıyım ve arada böyle atladığım diziler çıkınca acayip seviniyorum. Diziyi açtım ve 2 sezonluk cephanem var ve GOT'un yayınını beklerken bu bana çok iyi geldi.
Dizi her haliyle kara komedi. Türkiyede siyahiler üzerinden ırk ayrımı yapılmadığı için bu tanımı kullacağım. Tamamnı zenciler oynuyor ve arkadaş çok komik. Tam sevdiğim türden sisteme çakmalar üzerinden yapılan şakalar efsane.
Atlanta'da bir grup zencinin gayet yavaş bir kurguyla an be an hayatlarını izliyoruz. Bir uyuşturucu satıcı/rapçi Paperboy onun kuzeni ve menejeri Earl ve kankaları Nijer'yalı Darius'un çevresinde dönen mevzular.
Diğer zenci rap dizilerinde olduğu gibi çok fazla patlama çatlama yok... Asıl çatlama patlama sisteme gayet esprili, nazik ve yavaştan haşırt diye girmeleri. Jenerik müzikleri efsane. 1. sezon 4. bölümde reklamcılarla dalga geçtikleri bölümde iskemleden düştüm. Eski reklamcıyım ve ne zaman pazarlama dünyasına biri çaksa "ooo kardeşim eline sağlık" diyen bir benliğim var.
24 dk'lık bölümler halinde çekmişler. Alıştığımızın rap-gangsta-amerika üçlemesini inanılmaz sakin kamera hareketleri ve kurguyla hazırlamışlar. Dizi adamların tuhaf hayatını tam bir ot kafasıyla anlatıyor. Her bölüm tuhaf olaylar oluyor ama ilk kez bunun bir dizide bu kadar sakin anlatıldığını gördüm.
Bence kaçırmayın, sisteme dair ülkemizde benzer tarafları çok çarpıcı anlatılmış, böyle sakin sakin izlerken ani kahkaha efekti çıkıyor içinizden. Sosyal medya kullanım gözlemlerinden tutun da amerikada 100 dolar bozdurmak isteyen zencinin başına gelenlere kadar ayrımcılığın 50 tonu gauet yavaş işlenmiş.
En çok koptuğum sahne 35 yaşında 90 kg bir zencinin "ben aslında beyazım bunu insanlar kabul etmiyor ve ayrımcılık yapıyorlar" diye kendini haber programlarında konu etmesi ve destek bulması. Tv show sunucularının içleracısı hali... Neyse, Atlanta'yı benim gibi kaçıranlardansanız, izlerken çok duanızı alırım; iyi seyirler
Comentarios